Tango 19. yüzyılın sonlarında Arjantin’de ortaya çıkıyor. Hüznü ve tutkusuyla diğer danslardan ayrılan tango, göçmenlerin düş kırıklıklarını, sıkıntılarını, isyanlarını anlatıyor. Buenos Aires’in kenar mahallelerinden çıkıp yüzyılında başında iyice popüler olan tango, Paris’ten Avrupa’ya ve sonra tüm dünyaya yayılıyor. Zamanla değişim geçirerek, bugünkü salon dansı yapısına kavuşuyor. Tangonun anavatanı olan Buenos Aires’te her yerde her an tango müziğini duyabilirsiniz.
Buenos Aires “güzel havalar” anlamına geliyor. Arjantin’in başkenti ve Güney Amerika’nın ikinci büyük kenti olan Buenos Aires, Güney Amerika kıtasının doğusunda, Atlantik Okyanusu kıyısında, Río Paraná ve Río Uruguay nehirlerinin oluşturduğu Río de la Plata ağzında bulunuyor. Tango ezgileri kulağınızda şehirde keşfedecek çok yer var. Tango dersi de alabileceğiniz, adı tango ile birlikte anılan mekanlara uğramadan dönmek olmaz.
Plaza del Mayo
Plaza del Mayo yani Mayıs Meydanı, şehrin merkezi ve en büyük meydanı. 25 Mayıs 1810 tarihinde Arjantin’in bağımsızlığının ilan edildiği meydanın ortasında Piramide de Mayo anıtı bulunuyor. Anıt, Arjantin’in bağımsızlığının sembolü olarak 1811 yılında inşa edilmiş.
Casa Rosada
Başkanlık Binası Plaza del Mayo’nun yanı başında. 1898 yılında yapımı tamamlanan Casa Rosada, Juan ve Evita Peron’un balkonundan halkı selamladığı ünlü saray. Binada eski başkanlara ait koleksiyonlar da görülebilir.
Cabildo
Koloni döneminden kalan Cabildo, Plaza del Mayo’da bulunuyor. 1608 yılında inşa edilen ve eski meclis olan bina günümüzde tarih müzesi olarak kullanılıyor.
Catedral Metropolitana de Buenos Aires
Buenos Aires Şehir Katedrali, Plaza del Mayo’nun çevresine bulunan tarihi yapılardan biri. Şehirdeki en büyük Katolik katedrali olan Şehir Katedrali, 1791 yılında yapılmış.
Museo Nacional de Bellas Artes
Kısaca MNBA olarak adlandırılan Güzel Sanatlar Müzesi, Recoleta bölgesinde yer alıyor. İlk olarak 1895 yılında ressam Eduardo Schiaffino tarafından eski şehir bölgesindeki Florida Street’te açılmış ve sonra mevcut yerine taşınmış. Müzede Rodin, Monet, Goya, Gauguin, Renoir, Van Gogh gibi ünlü sanatçıların eserleriyle birlikte yaklaşık 10 bin eser görülebilir.
Avenida de 9 Julio
9 Temmuz Bulvarı anlamına gelen Avenida de 9 Julio, 16 şeritten oluşuyor ve 140 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş bulvarı. Bulvarın ortasında şehrin 400. kuruluş yıldönümü anısına yapılan ve şehrin simgesi olan obelisk bulunuyor.
Teatro Colón
Kristof Kolomb Opera Binası olarak da bilinen Teatro Colón, Avenida de 9 Julio üzerinde yer alıyor. Akustiğiyle dünyanın en iyi opera binaları arasında. 1908 yılında açılan binada pek çok önemli etkinlik düzenlenmiş.
Cementerio de la Recoleta
Recoleta Mezarlığı 1822 yılında kurulmuş. Açık hava müzesi görünümündeki mezarlıkta Eva Peron gibi ünlü isimlerin mezarı bulunuyor.
Puerto Madero
Şehrin zenginlerinin yaşadığı bölge, Puente de la Mujer köprüsünün inşa edilmesiyle bugünkü modern görünümüne kavuşmuş. Gökdelenler, sanat galerileri, şık restoranlar ve eğlence merkezleri bu bölgede.
Parque Tres de Febrero
Palermo Ormanı olarak da bilinen park 400 hektarlık büyüklüğe sahip bir şehir parkı. Botanik bahçesi, göller, çiçek bahçeleriyle iyi bir dinlenme yeri.
La Boca
Şehrin gettosu olan La Boca, en turistik noktalardan biri. La Boca, 19. yüzyılda şehre göç eden İtalyanlar tarafından kurulmuş. Evler inşa edilirken gemi hurdalarından yararlanılmış, boyalar gemi boyalarıyla yapılmış ve böylece rengarenk bir mahalle ortaya çıkmış. Bölge trafiğe kapalı. Bölgede özellikle Calle Caminito ve Calle Garibaldi çekim merkezi. Sokak sanatçıları, tango dansçıları zaten rengarenk olan sokakları daha da renkli hale getiriyor.
En iyi tango mekanları
1912 yılından beri tangonun kalesi olan Confiteria Ideal, 1858’den günümüze kadar gelen sahnesiyle ünlü Cafe Tortini, tangonun modern yüzünü görebileceğiniz Maldita Milonga, en lüks tango salonlarından biri Madero Tango tangonun anavatanında tango için gidilebilecek mekanlardan birkaçı.
Cevapla