Moskova Uçak Bileti ve Seyahat Rehberi

Rotanızı kültürüyle, tarihiyle, gücüyle, devrimiyle ve edebiyatıyla kendine has bir ülkenin başkentine yani Moskova’ya çevirmeye ne dersiniz? Farklı ilgi alanlarına sahip seyahat tutkunlarına, mimari yapıdan müzelere, tarihten gece hayatına, doğadan sanata kadar dilediği her değeri sunabilen özel bir şehirdir.

Rusya’nın en büyük şehri olan Moskova aynı zamanda dünyanın da beşinci büyük şehridir. Banliyöleriyle beraber nüfusu 10 milyonu aşmıştır bir de bunlara her gün ilave olan bir milyondan ziyaretçiyi de eklemek gerekmektedir.

Bilim, kültür, sanat ve siyaset merkezi olan Moskova, 1990ların başında Perestroyka Devri ile beraber çehresini yenilemeye ve çağdaş bir Avrupa kentine dönüşmeye başlamıştır. Bu kapsamda yüzlerce yapı modernize edilmekte, yeni ticaret, eğlence ve iş merkezleri inşa edilmekte ve ulaşım ağları genişletilmektedir. Bugün vardığı nokta da ise gri rengin hakimiyetinde olan Moskova renkli bir şehre dönüşmüştür.

Ayrıca şehir içinde 5 havaalanı, 9 demiryolu istasyonu ve 2 nehir terminali ve 200 kilometreyi aşan ve şuan 185 istasyonu bulunan ancak sürekli yeni istasyonlar eklenen bir metro hattı bulunmaktadır.

Neredeyse 960 yaşına yaklaşan başkent Moskova'da farklı kültürlerin ve tarihlerin cazibesine kapılan seyahat severler için 60'dan fazla müze ve mimarisine hayran kalacağınız sayısı 200'e varan Ortodoks Kilisesi bulunmaktadır. Şehri görsel bir şölene çeviren nehir üstünden geçen köprüleri de unutmamak gerekir.

Moskova'ya Ne Zaman Gitmeli?

Moskova’da karasal iklimin hem de oldukça sert bir karasal iklimin hakim olduğunu hatırlatmak isteriz.  Yazlar sıcak fakat ara ara yağışlı geçerken kışlar ise soğuk ve bol kar yağışlıdır. Kasımda yağmaya başlayan kar neredeyse 6 ay yerden hiç kalmaz. Şayet Moskova tatili planlıyorsanız bu uzun karlı dönemi göze almanız gerekecektir. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 20-25 derece arası seyrederken kış aylarında ise -10 ile -5 derece arasında olmaktadır. Ancak Moskova’nın soğuna ve karına alışık halk için bu karlı günlerde hayatın akışında bir değişiklik olmaz, günlük hayat felce uğramaz.

Şayet Moskova’ya bir tatil planı yapacaksanız özellikle güneşi hiç alışık olmadığınız bir saat diliminde görebileceğiniz beyaz gecelere denk gelmek için Temmuz ve Ağustos aylarını tercih etmenizi öneririz. Gece saat 2‘de güneşi görmek, battıktan kısa bir süre sonra tekrar güneşin doğuşuna tanık olmak herkes için ilginç bir deneyim olacaktır. Her ne kadar yazın gitmeyi tercih etseniz de Moskova gecelerinin serin olabileceğiniunutmayınız. Bu yüzden valizinize mevsimlik mont ve kıyafet koymanızda yarar var.

Moskova'ya Nasıl Gitmeli?

Moskova’yı diğer dünya şehirlerine bağlayan 5 havaalanı bulunmaktadır. Ancak İstanbul – Moskova uçuşu için Türk Hava Yolları uçuşlarını sadece Atatürk Havalimanı’ndan Vnukovo Uluslararası Havalimanı’na yapmaktadır. İstanbul’dan Moskova’ya direkt uçuş yapabileceğiniz gibi İstanbul- Ankara aktarmalı bir uçuş da tercih edebilirsiniz. Türk Hava Yolları’nın sefer saatleri sizin için uygun değilse İstanbul – Moskova direkt uçuş yapan Aeroflot Russian Airlines veya UTAir Aviation JSC yabancı havayolu şirketlerinin sefer saatlerini kontrol edebilirsiniz.

Her gün yaklaşık bir milyon ziyaretçiye kapılarını açan Moskova’ya çok sayıda havayolu seferi olmasına bağlı olarak ucuz Moskova uçak bileti bulma şansınız çok yüksek. Özellikle seyahat tarihlerinizi kesinleştirip uçak biletinizi gidiş-dönüş aldığınız zaman çok daha uygun fiyata bilet alabilmeniz mümkün. Ucuz Moskova uçak bileti edinmek için bizim öncelikli tavsiyemiz tatil planlarınıza gidiş dönüş tarihinizi belirleyerek ve uçak biletinizi alarak başlamanızdır. Erken rezervasyon avantajıyla havayolu şirketlerinin promosyon bilet fırsatlarını yakalayabilir bu sayede ucuz Moskova uçak biletinizi edinebilirsiniz.

Yaklaşık 3 saat sürecek bir uçuşun ardından dünyanın en yoğun şehirlerinden biri olan Moskova’ya varabiliyorsunuz. Havalimanından Moskova şehir merkezine ulaşım için en hızlı yöntem havalimanının içinden kalkan Aeroexpress trenine binebilir veya bütçenizde herhangi bir kısıtlama yoksa taksi tercih edebilirsiniz. Ortalama yarım saatte bir kalkan trenle yaklaşık 40 dakikada Kievsky istasyonuna varabilirsiniz. Bu arada taksi ile ulaşımı tercih edecekseniz, Moskova’da yoğun trafik sebebiyle takside uzun süre mahsur kalabileceğinizi de hatırlatmak isteriz.

Moskova'da Nerede Kalmalı?

Ne yazık ki Moskova’da  ucuz ya da bütçeye uygun otel kategorisinde iyi bir otel bulmak zor. Bunun en büyük sebebi de komünizmin yıkılmasından sonra kapitalizm ile birlikte turizmden gelir sağlamak için geç kalkınan ülkelerden biri olan Rusya’nın, turistler üzerinden çok para kazanma stratejisini benimsemiş olması. Ancak gözünüzü korkutmasın elbette ki geceli 10 USD civarından başlayan hosteller de mevcut. Vagabond, Comrade ve Bolshoi Hostel sizlere hem fiyat hem lokasyon açısında önerebileceğimiz hostellerden bazılarıdır.

Moskova'da hangi oteli seçerseniz seçin tercih ettiğiniz otel ile metro istasyonu arasındaki yürüme mesafesine özellikle dikkat etmenizi tavsiye ederiz.

Moskova'da Ne Yemeli-İçmeli?

Çok farklı kültür ve damak tatlarına sahip olması sebebiyle Rus mutfağının oldukça zengin olduğunu söyleyebiliriz. Rus mutfağının en büyük ortak özelliği, Rus damak tadının vazgeçilmez lezzetleri olan hoş kokuluotlar ve baharattır.

Bu kadar soğuk bir şehirde içinizi ısıtacak bir kase çorbaya ihtiyaç duyuyorsanız o zaman borsch çorbası veya bizim çorbalarımıza nazaran daha yoğun kıvamda olan, baharatlı et ya da balık katılarak yapılan solyankaçorbasını denemelisiniz.

İçine et, mantar ya da tavuk konularak haşlan ve bizim mantımıza göre biraz daha büyük olan Moskova’nın meşhur mantısı pelmeni veya tavuk göğsünün içerisine sarımsak ve tereyağı konulduktan sonra ekmek kırıntısına batırılarak kızartılan Kotleti Po Kieveski değişik bir lezzet olacaktır.

Geleneksel Rus mutfağının lezzetlerini, 19.yüzyılda inşa edilen binası ve otantik-şık atmosferi ile Pushkin Cafe’de deneyimlemek hoş bir anı olacaktır. Moskova’da Japon mutfağı canınız çektiyse o zaman rotanızı dekorasyonu ve menüsüyle dünyanın önemli şehirlerinde varlığını koruyan Nobu Restoran’a çevirmeniz yerinde olacaktır.

Yemek öncesi muhteşem Kremlin manzarası eşliğinde aperatif alayım diyorsanız Ritz-Carlton Hotel'in roofunu mutlaka denemelisiniz.

Moskova'da Nereleri Gezmeli?

Açık hava müzesi olarak tabir edebileceğimiz Moskova’da eski kiliseler, saraylar ve köşklerden oluşan bir tarih hazinesi yapmaktadır. Bu yapıların hepsinden bahsedebilmek şüphesiz imkansızdır, ancak görmeden dönmeyin diyebileceğimiz birkaç yeri sizin için belirledik. Moskova sokaklarında yapacağınız turistik gezinizde herhangi bir sıkıntı yaşamamanız için özellikle pasaportunuz asla yanınızdan ayırmamanız gerektiğini altını çizerek hatırlatmak isteriz.

Kızıl Meydan

Kızıl Meydan’ın yüzyıllar boyunca çeşitli gösterilere, geçit törenlerine ve mitinglere ev sahipliği yapması sebebiyle hem Moskova hem de Rusya tarihinde önemi çok büyüktür. Kızıl Meydan civarındaki tarihi yapıları ve heykelleri ile kartpostaldan fırlamış hissi uyandırıyor.

Kremlin

Devrim öncesi dönemde Rus çarlarının ikamet ettiği “şehir içindeki kale” anlamına gelen Kremlin Sarayı’nın Ortaçağ Rus mimarisi ve Bizans mimarisinin en belirgin izlerini taşıyan dış cephesi hemen hemen her ziyaretçiyi büyüleyecektir. Altın varaklı sütunlarla, duvar işlemelerle, gösterişli dekorasyonla karşılaştığınızda ise sarayın dışı kadar içinin de ne kadar ihtişamlı olduğunu göreceksiniz. Kremlin Sarayı'nı detaylı bir şekilde gezebilmek için rehber hizmetinden faydalanmanızı öneririz.

Kremlin’de ziyaret edebileceğiniz yerler kiliseler, meydan ve silah deposudur. Kiliselere ve meydana giriş ile silah deposuna girişin ayrı ayrı biletlendiğini hatırlatmak isteriz. Kiliselerin içinde fotoğraf veya kamera kullanımının yasak olduğunu unutmayınız.

St. Basil Katedrali

Rusya’nın en önemli yapılarından biri olan Basil Katedrali, rengarenk yapısıyla Disneyland’e gitmiş izlenimini uyandıracaktır. Renkli kubbeleri ile ünlü St. Basil Katedrali, Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı kazandığı zaferi kutlamak için yaptırılmıştır. Katedralin 8 kubbeli olarak inşa edilmesinin sebebi kazanılan 8 zaferi simgelemesidir. Şu an müze olarak hizmet vermekte olan katedrali bir de akşam ışıklandırmalarıyla izlemenizi tavsiye ederiz.

Lenin’in Mozolesi

Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri saat 10.00-13.00 arasında ziyaret edilebilen mozolede, Vladimir İlyiç Lenin'in tahnit edilmiş naaşı sergilenmektedir. Eni 24, yüksekliği 12 metre olan mozoledeki kırmızı renkli granit komünizmi, siyah labrador da yası temsil ediyor. Girişin ücretsiz olduğunu ancak ziyaretçilerin kamera, fotoğraf makinası ve fotoğraf çekim özelliği olan telefonla mozoleye girmesine izin verilmediğini hatırlatmak isteriz. Ziyaretçiler içeri sokulmasına izin verilmeyen kişisel eşyalarını Kızıl Meydan’ın hemen girişindeki Tarih Müzesi’nin emanet ofisine bırakabilmektedir.

Bolshoi Tiyatrosu

Ünlü mimar Joseph Bové tarafından tasarımı yapılan ve Çaykovski’nin Kuğu Gölü balesinin prömiyerinin sahnelendiği bu efsanevi tiyatro binası, uluslararası bale ve opera performanslarına da ev sahipliği yapıyor. Bolshoi'da büyüleyici bir performans izlemediyseniz, Moskova tatiliniz tamamlanmış sayılmaz. Biletinizi alabilmek için uzun kuyruklarda beklemek veya karaborsacılardan yüksek fiyata almak istemiyorsanız biletinizi önceden online web sitesi üzerinden almanızı öneririz.

Tiyatro içindeki performanslar kadar yapının kendisinin de büyüleyici olduğunu ayrıca belirtmemiz gerekir. Özellikle heykeltıraş Pyotr Klodt tarafından yapılan alınlıktaki heykel son derece dikkat çekicidir. 2005- 2011 arası yenilenmek için perdeleri kapatan tiyatronun iç dekoru, orijinalindeki gibi korundu.

Christ the Savior Katedrali

Kurtarıcı İsa Kilisesi olarak bildiğimiz Christ the Savior Katedrali, muazzam bir mimari eserdir. Mimar Konstantin Ton’un projesini çizdiği yapı Rus ve Bizans mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Kilise’nin iç mekanlarında ünlü Rus ressam ve heykeltıraşların pek çok eserini görebilirsiniz. Yeni bir Sovyet Sarayı yapılması için 1931’de Stalin’in özel emri ile Kilise tahrip edildi. Ancak sarayın yapımı için açılan temel çukura 1958’de üstü açık havuz “Moskova” inşa edildi.

1994 yılında eski fotoğraflara, resimlere ve krokilere sadık kalarak o günün teknolojisiyle Kilise’nin tekrar yapılmasına karar verildi ve bugünkü şeklini aldı.

Moskova'da Nerede Eğlenmeli?

Moskova’da gece yaşamının oldukça renkli olduğunu en başta söylememiz gerekir.  Gece hayatı özellikle Tverskaya Caddesi odaklı yaşanmaktadır. Bu caddenin güneyinde bütçe sınırlaması olmayanların tercih edebileceği pek çok pahalı ve lüks bar bulunmaktadır. Novy Arbat Caddesi ise şehrin en hareketli gece kulüplerini bulabileceğiniz bir diğer noktadır.

Moskova gece hayatının da kendine özgü kuralları olduğunu hatırlatmak isteriz. Bazı bar veya gece kulüplerinin girişinde özellikle kıyafete dikkat ettiklerini unutmayın.

İhtişam, parıltılı bir yaşam, her adım başı karşınıza çıkan gösteriş… İşte, bu dünyayı merak ediyorsanız hemen Moskova tatil planlarınızı yapmaya başlayın ve erken rezervasyon avantajını kullanarak ucuz Moskova uçak biletinizi alın.

Şimdiden iyi uçuşlar ve keyifli tatiller…